Mohgwyn's Palace'da kaç kez çiftçilik yaptığınızın veya kaç tane Efsanevi Tılsım kuşandığınızın bir önemi yok. Lands Between'de karşılaşmanız gereken ...
Devamını okuElden Ring Hikayesi ve Lore’u
Elden Ring Hikayesi ve Lore’u
Hayatımıza girer girmez oyuncuları ve oyun dünyasını derinden etkileyen Elden Ring oyununun milyonlarca oyuncusu bulunuyor. Elden Ring oynayan ya da oynamaya zaman bulamayan kişiler ise oyunun hikayesini ve arka planda yatan dünyayı merak ediyor. Biz de sizler için bu Elden Ring Hikayesini ve Elden Ring Lore açıklamalarını hazırladık. Hiç vakit kaybetmeden hikayeye başlayalım.
[category_id=70]
Elden Ring Hikayesi Arka Planı
Elden Ring içinde “Dış Tanrı” denilen, yalnızca bahsedildiğini duyduğumuz ve kendisini görmediğimiz Yüce İrade adında bir varlık var. Ayrıca Empyrean olarak adlandırılan bir tür tanrısal insan grubu var ki, bunlar tanrıdan çok insan olmalarına rağmen her an yeryüzünün tanrısı haline gelip dış tanrı olan bu Yüce İrade’nin yeryüzündeki temsilcisi olabilecek varlıklar. Aslında bu yapı ile tam olarak bir panteondan söz etmiş oluyoruz. İşte bu 2 kavram arasındaki ilişki de Yüce İrade’nin bir empyrean olan Marika’yı Elden Ring’in aracı olarak seçip, yeryüzünün tanrıça kraliçesi yapmasıyla başlıyor. Bununla beraber Kraliçe Marika, Yüce İrade’nin yol göstermesiyle yeryüzünde bir “altın düzen” kuruyor.
Bahşedilen lütufla yeryüzünde devasa bir ağaç ortaya çıkıyor ve altın aurasıyla tüm diyara ve içinde yaşayanlara lütfun ışığını bahşediyor. Bu da altın düzenin temsilcisi olan Erdtree. Bu 3 denge tahtası, aslında durmadan tekrar eden ve iç içe geçmiş motifleri oluşturuyor. En tepede Yüce İrade, yeryüzünü onun iradesiyle yöneten Kraliçe Marika ve altın düzenin sembolü Erdtree. Yüce İrade, yeryüzündeki varlıklarla Two Fingers adı verilen bir canlı türü aracılığı ile iletişim kuruyor. Bu canlı ile anlaşabilen bir diğer tür olan Fingerprint ise bu iletişimi tercüme ediyor.
Elden Ring, Kraliçe Marika ile bir bütün halinde. Adeta onun vücudunun bir parçası ve arada kalmış toprakların ölüm, düzen, güç vs. gibi birçok alanını düzenleyen Yüce Rünlerden oluşmuş bir yüzük. Akla sığmayacak kadar eski zamanlardan beri diyarda hüküm süren bu düzen içerisinde Marika, muhteşem işler başaran ve çok güçlü bir savaşçı olan Godfrey’i kendine eş olarak seçiyor. Böylece Godfrey tıpkı eşi gibi Yüce İrade’ye hizmet eden bir “Lord” haline geliyor. Bu tanrı ve insan evliliğinden ise 3 çocuk doğuyor.
Godwyn the Golden, Morgott the Omen King ve Mohg Lord of Blood. Baba Elden Lord olan Godfrey ise devlerden fırtına lorduna kadar herkesle savaşıp galip geldikten sonra savaşmaya değecek kimse kalmadığı için ruhu ve gözlerinin feri sönüyor. Kraliçe Marika’da Godfreyi arada kalmış topraklardan sürgün ediyor. Bu arada Marika bir kendi erkek versiyonuna sahip. Direkt kendisinin erkek hali olan bu kimliği de Radagon olarak biliniyor. Radagon Marika’dan türeme bir versiyon olsa da, kendine ait bir bedeni ve iradesi bulunuyor. Radagon, altın orduyu savaş alanına götürdüğünde oranın yöneticisi olan Rennala ile karşılaşıyor. Bu 2’li de birbirine aşık olunca da evleniyorlar ve Lunar Princess Ranni, General Radahn ve Preator Rykard adında 3 tane çocukları oluyor. Fakat az önce bahsettiğimiz gibi Kraliçe Marika, eşi Godfrey’i diyardan kovduktan sonra hemen öteki yarısı olan Radagon’a haber salıyor.
Radagon kendi iradesine sahip olsa dahi diğer yarısının çağrısını reddedemeyeceğinden ailesini terk ediyor ve Erdtree başkentine geri dönüyor ve bu 1 elmanın 2 yarısı bir bütün oluyorlar. Yani evleniyorlar. Miquella ve Malenia adında ikiz çocukları oluyor. Aynı insandan doğma bireyler olduklarından bu 2 çocuk da lanetli doğuyor. Miquella hep çocuk olarak kalacaktı ve Malenia ise bir hastalıkla doğduğundan vücudu çürüyordu. Bu noktada tüm bu çocuklar da yarı tanrı statüsünde olduklarından panteon tamamlanmış görünüyor.
Kafanızın karışmaması açısından aşağıya bu aile ağacının görselini de bıraktık;
Elden Ring Ölümsüzlük
Kraliçe Marika, ölüm kaderinin olmadığı bir düzen istiyordu. Bu Rünlerden ölüm ile ilgili olanı Elden Ring’ten çıkartarak bir kılıca işler ve kardeşi -aslında bir empyrean gölgesi olan- Maliketh’e vererek ölüm kaderini sakladı. Böylece o ve hanedanı sonsuza dek yaşayacaktı. Bu sayede ölümün olmadığı bir dünya ortaya çıktı. Ölüm bir son değildi çünkü artık ölen Erdtree tarafından diriltilecekti. Bir noktada, Erdtree’nin lütfundan yoksun bırakılarak diyardan sürülen çeşitli insanlar vardı. Bizde oyuncu olarak bu grupta yer alıyoruz. Bizim gibilere tarnished, yani lekelenmiş deniyor. Tam olarak neden sürüldüğümüz bilinmese de, amacın hırsın ateşini taşıyanlar olarak çağrıldığımızdan sanıyoruz ki boyun eğmekten isyan etmeye çok yatkın bir grup olarak düzen tarafından tehdit olarak görülmüş olmalıyız. Bu sınıfa girmiş insanlar artık lütfun rehberliğini göremez oluyor ve ölümlü hale geliyorlar. Bazı seçilmiş tarnishedler ölüm ve dirilme döngüsüne devam edebiliyor. Herkes altın düzen içinde refah içerisinde yaşarken bir anda düzeni değiştirmek için mi yoksa kendi değimi ile sadece kendini öldürerek bedeninden kurtulup yıldızlara erişmek için mi bilinmez, Lunar Princess Ranni bazı güç odakları tarafından bir komplonun içine dahil edildi ve amcası Maliketh’in elinde bulunan Ölüm Rününü ondan aldı. Bu güç odaklarının kimliği kesin bilinmemekle birlikte bunun ana hikayede çok da bir önemi yok. Bunun üzerine Maliketh kardeşinin verdiği görevi batırdığı için aklını kaybetti. Ölümü idare eden Maliketh çöktüğü için diyarda “ölse de yaşayanlar” adında bir grup daha ortaya çıktı. Bunlar da bizim oyun boyunca mücadele ettiğimiz düşmanlar oluyor.
Ölüm Rünü de artık serbest kalmıştı. Plan doğrultusunda bu Rünü ölüm hançerlerine işleyen komplocuların hedefi, Kraliçe Marika’nın oğlu Godwyn’i öldürmek ve altın düzene son vermekti. Kara Bıçaklar Gecesi adı verilen bir gecede Lunar Princess Ranni bu hançerlerden biri ile kendisini öldürdü. Yine aynı gece Godwyn’de bir suikastçi tarafından öldürüldü. Ölüm Rününün lanetinin 2’ye bölünmesinden dolayı oluşan tutarsızlık ile Ranni beden olarak, Godwyn ise ruhen öldü. Dolayısıyla Godwyn ölen ilk yarı tanrı oldu. Bu durum altın düzenin sonu demekti. Oğlunu kaybeden ve Yüce İrade’nin işlettiği altın düzenin çöktüğünü gören Marika, emir aldığı tanrıya karşı inancını kaybetti. İntikam almak ve onun esaretinden kurtulmak için de Elden Ringi bir çekiç ile paramparça etti. Parçalanan Elden Ring’ten 6 tane Yüce Rün çıktı. Bu altın Yüce Rün, Kraliçe Marika’nın yarı tanrı çocukları arasında paylaşıldı ve her biri bu Rünler sayesinde büyük bir güce kavuştu. Bu güç o kadar büyüktü ki görünüş olarak bile onları değiştirdi ve suretlerini canavarlaştırdı. Her bir Rün taşıyıcısı birbirleri ile sorumsuz bir savaşa tutuştular ve diyara kaos hakim oldu. Diyarın bu halinden hiç memnun olmayan Yüce İrade, Kraliçe Marika’yı Erdtree’ye hapsetti. Bu sırada Marika’nın diğer yarısı Radagon, hala Yüce İrade’ye bağlılığını sürdüyordu ve Elden Ring’i onarmaya çalışsa da başaramadı. Sonuç olarak o da Marika ile beraber Yüce İrade’nin gazabını paylaştı ve Erdtree’ye hapsedildi. Yüce İrade, Lütfu elinden alınmış olan tarnishedlerden bazılarına tekrar lütuf bahşetti. Bu lütufla kutsanan tarnishedler doğal olarak tekrar ölümsüzlüğe kavuştu. İşte oyunda her seferinde ölsek de dirilmemizi açıklayan olgu da bu.
Yüce İrade’nin tarnishedlerden beklentisi, içlerinden birinin Elden Lord olması ve altın düzeni tekrar sağlamasıydı. Lütfun rehberliğini verebilen tarnishedlerden biri olan biz de bu noktada olaya dahil olduk.
Elden Ring İçerisindeki Rolümüz
Bizim hikayedeki motivasyonumuz Yüce İrade’nin içimize hırs ateşini yerleştirmesi ile başlıyor. Fakat nihai etkimiz oyun içerisinde aldığımız sonuçlara göre değişebiliyor. Amacımız temelde parçalanmış Elden Ring’i onarmak ve bunun için 2 afet Yüce Rün toplamamız yeterli. Bu da demek oluyor ki kendimize en az 2 adet yarı tanrı kurban seçmemiz gerekiyor. Ayrıca tabii ki bu restorasyon işinde tek taşeron biz değiliz. “Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri”nden esinlenen bir anlatımla Yuvarlak Masa Sığınağı denilen bir yerde toplanmış ve bizim gibi lütfun rehberliğini görebilen başka tarnishedler de var. Farklı ajandalara sahip olsalar da onların da bir kısmı Elden Lord olmanın peşinde.
Kabaca Elden Lord olarak tahta geçtiğimiz 4 farklı son, Çılgın Ateşin Lordu olduğumuz bir başka son ve hiçbir şekilde Lord vs. olmadan bu diyarı terk ettiğimiz son olmak üzere 6 farklı alternatif son için imza atma şansımız var. Bu olayların nasıl gerçekleştiğini anlatarak bütün heyecanı kaçırıp sizlere spoiler vermek istemediğimizden bu kısımlara yazımızda yer vermedik.
“Kim olursa olsun yüzüğü bu diyardan almasın, isterim ki gecenin ötesindeki inziva yalnız bana ait olsun.”
Prev Post
Next Post
Bazen hatalı yazılımlar ve ayarlar yapmak FPS değerini gerçekten çok fazla düşürebilir. “Oyunlarda FPS nasıl artırılır?” sorusunun bazı çözümlerini si...
Devamını oku